Köpeklerle İlgili İnanmamanız Gereken 6 Şehir Efsanesi
Yorum Yap

Köpeklerle İlgili İnanmamanız Gereken 6 Şehir Efsanesi

 

 

Nedense hepimizin içinde internette dolaşan söylentilere, komplo teorilerine ve mesaj gruplarında paylaşılan, kulaktan dolma “şu şöyleymiş, bu böyleymiş” demekten öteye gitmeyen bilgilere inanan bir taraf var. Bu tür bilgiler her alanda karşımıza çıkabiliyor ve kabul edelim bazen gerçekten inandırıcı da olabiliyorlar. Konu köpekler olduğunda, patili dostlarımızın sağlığıyla ilgili bu tür şehir efsanelerine çok sık denk geliyoruz. İster ilk kez bir köpek evlat edinmiş olun, ister bu konuda tecrübeli olun, her zaman size köpek bakımı konusunda pek çok tavsiye veren insanlarla karşılaşacaksınız. Sıklıkla duyacağınız ama inanmamanız gereken bazı mitleri bu yazıda derledik.

 

1) Sıcak bir burun köpeğinizin hasta olduğu anlamına gelir.

 

Sadece burnuna dokunarak bir köpeğin hasta olduğunu anlayamazsınız. Tıpkı insanlar gibi köpeklerin de vücut sıcaklıklığı gün içinde değişiklik gösterir, bu yüzden burunları bazen soğuk bazen de ılıktır. Sıcak bir burun, köpeğinizin hasta olduğunu göstermez, güneşin altında oturan sağlıklı bir köpeğin burnu sıcak olabilirken, hastalıkta bir köpeğin burnu soğuk olabilir. Sağlıklı bir köpeğin normal vücut ısısı 37,5 ° ile 39 ° C arasındadır. Eğer köpeğinizin hasta olduğundan şüpheleniyorsanız, vücut ısısını bir termometre kullanarak ölçmeniz en sağlıklısıdır.

 

 

2) Köpeklerin açık yaralarını yalamasında sorun yoktur.

 

Köpek tükürüğü, yarardan çok zarara neden olabilecek farklı enzimler ve zararlı bakteriler barındıran bir sıvıdır. Açık yarayı yalaması, bölgeyi nemli tutarak bakterilerin çoğalmasını sağlayabilir. Bu da enfeksiyona neden olarak iyileşme sürecini yavaşlatabilir. Tüm hayvanların yaraya karşı ilk tepkisi yalamaya yöneliktir ve çoğu insan bunun yarayı iyileştirmenin doğal bir yolu olduğunu düşünür. Ancak bu doğru değildir. Veteriner hekim Dr. Jennifer Coates bu konuda yazdığı bu makalesinde, köpeklerin ağızlarında, tıpkı her canlı varlık gibi, yaranın enfeksiyon olmasına neden olabilecek bazı kötü bakteriler olabilir ve köpeğin yarayı yalaması yarardan çok zarar verebilir diyor.

 

 

3) Köpekler yalnızca siyah beyaz görür.

 

Köpekler renkleri görebilir, ancak bizler kadar geniş bir spektrumda değil. Köpekler, renk tayfının mavi tarafındaki renkleri görür. Bunun nedeni, köpek retinasındaki farklı koni hücreleridir ve şu an elimizdeki bilimsel verilerle öncelikle mavi, yeşilimsi sarı, sarı ve diğer gri tonlarında gördükleri düşünülmektedir. Maalesef hala tam olarak nasıl gördüklerine dair net bir görüntü elde edebileceğimiz bir teknolojiye sahip değiliz.

 

 İnsanların gördüğü renk spektrumu:

 

Köpeklerin gördüğü renk spektrumu:

 

 

4) Köpekler mideleri rahatsız olduğunda veya kusmak istediklerinde ot yerler.

 

Aslında köpeklerin neden ot yediğini kimse bilmiyor. “Köpeğim neden ot yiyor?” sorusu, yaygın bir sorudur ve çoğumuz, köpeklerin mideleri rahatsızlandığı için veya kusmak istedikleri için ot yediklerine inanırız; ancak bu soruya kesin bir cevap hala bulunamamıştır. Araştırmalar, ot yemenin köpeklerde normal bir davranış olduğunu ve aslında köpeklerin %25’ten daha azının ot yedikten sonra kustuğu gözlemlenmiş. VCA Hospitals’ın konuyla ilgili makalesine buradan ulaşabilirsiniz.

 

Köpeklerin kedilerini kusturmak için ot yediği miti, köpek sahiplerinin gözlemleri sonucunda ortaya çıkmış olabilir. Bununla birlikte köpekler, muhtemelen sadece tadını sevdikleri için ot yiyorlar. Bilim adamları, köpeklerin ottan keyif almalarının, avlarının midesinde bulunan ve çoğunlukla ot, bitki ve yapraklardan oluşan içeriği yedikleri günlere kadar uzanabileceğine inanıyor.

 

 

 

 

5) Tüm uzun ve çift kat tüylü köpekler soğuk havalarda yaşamaya uygundur.

 

Kalın, yoğun bir kürk, bir köpeğin doğuştan soğuk bir bölgede yaşamaya uygun olduğu anlamına gelmez. Tabii ki bir Sibirya kurdu soğuğa karşı bir boxerdan daha az duyarlıdır, ancak yine de kalın bir kürk, soğukta hayatta kalacaklarının garantisi değildir.

 

Aslında, yoğun kürklü köpeklerin patileri, testisleri ve kulak uçları donmaya meyillidir.

 

 

6) Köpeklerin bir yaşı, insan yaşında yedi yıla denk gelir.

 

Bir yaşındaki bir köpeğin insan yaşıyla yedi yaşında olduğunu söylemek, köpeklerin bir yaşı dolmadan sağlıklı bir şekilde üreyebileceğini düşündüğünüzde pek bir anlam ifade etmiyor. Aynı şekilde 15 yaşında bir köpeğin de insan yaşıyla 105 yaşında olduğunu varsaymak, kısacası bir köpeğin yaşını, bir insanınkiyle karşılaştırmak mantıklı değildir. Köpeklerde yaşlanma, büyük ölçüde ırklarına, boyutlarına ve genel yaşlanma oranlarına bağlıdır. Bir Bulldog’un ortalama ömrü yedi yıl iken, bir Chihuahua’nınki 15 ila 20 yıldır.

 

 

 

 

Köpek sahibi olmak kolay değildir. Sizinle kelimelerle iletişim kuramayan, sadece vücut diliyle ve hareketlerle bir şeyler anlatmaya çalışan bir bebeğe bakmak gibidir. Bazen bu hareketler, herkesin körü körüne takip ettiği efsanelere dönüşecek şekilde yanlış anlaşılır. Birileri kendi çocuklarında işe yaradığı için size bir ilaç önerdiğinde bu ilacı çocuğunuza içirmezsiniz, doktoruna sorarsınız. Size köpeğinizle ilgili verilen tavsiyelerde de aynı tavrı göstermelisiniz. Önce veteriner hekiminize danışmalı ve onayını almalısınız. Şehir efsanelerinin yayılması kolay, çürütmesi zordur, ancak doğru olmayan şehir efsanelerini diğer köpek sahipleriyle paylaşarak, kendimiz için daha güvenli ve emniyetli bir topluluk oluşturabiliriz.

BU YAZIYI PAYLAŞ
YORUMLAR
Yorum
:
Yanıt